top of page

İlkel Akrabalık - Çift Bağı İnsan Toplumunu Nasıl Doğurdu? 9

I. EVRİMSEL TARİHÇİLER OLARAK PRİMATOLOGLAR

(1.4) 5. Ensestten Kaçınma Mirası - The Incest Avoidance Legacy

  • Ensestten Kaçınmaya Dair Primatolojik Bir Kuramın Unsurları - Elements of a Primatological Theory of Incest Avoidance

  • İnsanlığın Primat Mirası - Humankind’s Primate Heritage

Son iki yazıda ilk bölümün 3. başlığı olan "Biyolojik Akrabalıktan Kültürel Akrabalığa" kısmını ele almıştık. Bu yazıda 4. başlığa geçiyoruz. Yani "Ensestten Kaçınma Mirası" - "The Incest Avoidance Legacy" adlı başlığa. Yeni yazıya başlamadan önce bir önceki başlıkta ele alınan konuları kısaca hatırlayalım. Şu an yazacağım başlıkla ilgili çok fazla notum var. Bu yazı çok uzun olacak gibi duruyor.

Önceki bölümde akrabalık dediğimiz şeyin sadece "kan bağı" mı, yoksa kültürle şekillenen bir fikir mi olduğunu gördük. İlk bakışta, akrabalık anne, baba, kardeş gibi biyolojik bağlarla tanımlanır. Ama kültürler bunu farklı yorumlayabilir. Örneğin bazı toplumlarda kuzenler kardeş sayılır, bazı yerlerde biyolojik baba önemli değildir, hatta “akraba” kavramı sadece hayalî bağlara dayanabilir. 1970’lerden sonra bazı antropologlar, akrabalığın tamamen kültürel olduğunu savundu. Ancak evrimsel biyologlar, primatlara (maymunlara) bakarak akrabalığın bazı evrensel kalıpları olduğunu gösterdi: annelik, babalık, kardeşlik, ensestten kaçınma gibi. Bu özellikler, insanlarda da doğal olarak ortaya çıkıyor. Günümüzde bilim insanları, akrabalığın hem biyolojik, hem de kültürel bir şey olduğunu kabul ediyor. Yani doğuştan gelen bağlarımız var, ama toplumlar bu bağları farklı şekilde yorumluyor. Önceki bölümde, akrabalığın nasıl oluştuğunu, kültürün onu nasıl değiştirdiğini ve insanlığın ortak köklerini okuduk.



Bu bölümde "insanlarda neden ensest (yakın akraba ile cinsel ilişki) tabu sayılır?" sorusunun kökenlerine ineceğiz. Sosyal yasalar ortaya çıkmadan çok önce, bazı hayvan türlerinde — özellikle maymunlarda — ensestten kaçınma davranışının zaten var olduğu görülüyor. Japon bilim insanı Kinji Imanishi, maymunların bile anne-oğul arasında cinsel ilişkiye girmediğini gözlemliyor. Bu da gösteriyor ki ensestten kaçınma, sadece kültürel değil, aynı zamanda evrimsel bir miras. İnsanlar bu hayvansal davranışları daha sonra kurallara dönüştürerek "ensest yasağını" oluşturmuş olabilir.

Akrabalar arasında neden cinsellik olmaz? Bilim insanları, hem insanlarda hem hayvanlarda yakın akrabalarla cinsel ilişkiden kaçınmanın doğal ve evrimsel bir davranış olduğunu gösteriyor. Yakın akrabalar çiftleşirse, doğan çocukların sağlığı kötü olabilir. Bu yüzden doğa, akrabalar arasında cinselliği engelleyen yollar geliştirmiştir. İlk olarak, birçok hayvan türünde ergenliğe gelen bireyler doğdukları gruptan ayrılır; böylece annesi, kardeşi gibi akrabalarıyla çiftleşme şansı azalır. Ayrıca, çocukken birlikte büyüyen bireyler birbirlerine karşı cinsel istek duymaz. Buna "Westermarck etkisi" denir. Bu sadece karşı cins için değil, hemcinsler arasında da geçerlidir. Genelde ensest girişimleri erkeklerden gelir, ama kadınlar bunu daha güçlü şekilde reddeder çünkü kadınlar doğacak çocuğun sağlığından daha fazla etkilenir. Sonuç olarak, doğa, hem fiziksel ayrılıkla hem de küçük yaşta gelişen duygusal yakınlıkla, akrabalar arasında cinsel ilişkiyi engeller. Böylece hem bireylerin hem de türün sağlığı korunur.


Şimdi bu kısa özetten sonra bu bölümde anlatılanları daha detaylı görelim.

Primatolojik Ensestten Kaçınma Teorisinin Unsurları

Bu bölümde, ensest kaçınmasının (incest avoidance) sosyal antropoloji tarihindeki önemli bir tartışma konusu olduğunu görüyoruz. Chapais, insanlardaki ensest yasağının kurumsallaşmadan önce zaten bir sosyal pratik olarak var olup olmadığını sorguluyor. Primatolog Kinji Imanishi, 1961’de yazdığı bir makalede, Leslie White’ın primatların enseste eğilimli olduğu görüşüne karşı çıkarak, primatlarda ensest eğilimine dair bir kanıt bulunmadığını vurguluyor. Japon makakları ve diğer primat türleri üzerinde yapılan gözlemler, yakın akrabalar arasındaki çiftleşmelerin doğal olarak önlendiğini gösteriyor. Chapais, ensest kaçınmasının primatlarda yaygın bir olgu olduğunu ancak hayvanlardaki bu davranış ile insanlar arasındaki ensest yasakları arasında doğrudan bir evrimsel süreklilik olup olmadığının kanıtlanması gerektiğini belirtiyor. Primatlar, yavaş olgunlaşan, uzun ömürlü ve genellikle istikrarlı gruplarda yaşayan canlılar olduğu için, ensest kaçınmasının mekanizmaları üzerinde güçlü biyolojik ve sosyal sınırlamalar bulunuyor. Son olarak, Chapais, primatlarda ensest kaçınmasıyla ilgili mevcut bilgileri özetleyen dokuz temel ilkeyi ele alıyor. Primatlar üzerindeki karşılaştırmalı çalışmaların insanlardaki ensest kaçınmasının kökenlerini anlamada önemli bir rol oynayabileceğini savunuyor.

Sayfa 62:

Birçok primat, genellikle sabit gruplar halinde yaşayan, yavaş olgunlaşan ve uzun ömürlü organizmalardır. Ömür uzunluğu ve cinsel olgunluk yaşı öyledir ki, aynı grupta üç kuşağın bir arada yaşaması yaygındır; dolayısıyla çocuk kuşağı, büyükanne ve büyükbabaların bulunduğu kuşakla birlikte yaşar. Primat türlerinin büyük çoğunluğunda, dişiler genellikle en az bir yıllık aralıklarla tek seferde tek bir yavru doğurur, bu nedenle kardeşler farklı yaş sınıflarına aittir. Anne bakımı sütten kesmenin çok ötesine uzanır ve anne-yavru bağları ömür boyu olmasa da genellikle kalıcıdır, bu da akrabalara birbirlerini birliktelik yoluyla tanıma fırsatları sağlar. Öte yandan, çiftleşme genellikle rastgele olduğu için, baba-yavru birlikteliğine dayalı babalık tanıma, türe bağlı olarak imkansız olmasa da zordur. Tüm bu özellikler ve diğerleri, grupların soyağacı yapısı, akraba tanıma mekanizmaları ve ensestten kaçınma kalıpları üzerinde güçlü kısıtlamalar olarak hareket eder; başka bir deyişle, ensestle ilgili primatolojik teorimiz için zemin hazırlar.”

****

Burada kırmızı renk ile dikkati çektiğim kısım benim ilgi alanıma giriyor. Az sonra bu koyu renk ve kırmızı renk ile belirttiğim yer ile ilgili bir araya girişim olacak ama şimdi kitaptan devam ediyorum.

***

Bu noktadan sonra Chapais'in dokuz ilkeyi ele aldığını görüyoruz. Bu ilkeler aracılığı ile primatlarda ensestten kaçınmanın nasıl işlediğini sistematize ederek, insanlardaki kültürel yasakların kökenlerinin bir kısmının evrimsel davranışlara dayanabileceği tezini desteklemeye çalışıyor. Primatlarda ensest kaçınmasının temel ilkelerini açıklayan prensibleri görelim.

  1. Akraba çiftleşmesinden kaçınma uyumsaldır. (Inbreeding avoidance is adaptive) Chapais, Birinci ilke için bu dokuz ilke arasında en genel ve primatlara en az özgü olanıdır diyor. Yakın akrabalar arasındaki çiftleşme, üreme başarısını düşürerek türün hayatta kalma şansını azaltır. Akraba çiftleşmesi, zararlı çekinik genlerin ortaya çıkmasına ve genetik çeşitliliğin azalmasına yol açar. Bu nedenle, doğal seçilim yoluyla organizmalar, ensesti önleyen mekanizmalar geliştirmiştir.

Sayfa 62:

Yakın akraba evliliği maliyetli ise, akraba evliliğinden kaçınma mekanizmalarının doğal seçilim tarafından tercih edileceği sonucuna varılır. Teorik olarak, bu tür mekanizmalar ya akrabalar arasına fiziksel mesafe koyarak ya da yakın akrabaların çiftleşmesini engelleyerek işleyebilir.”

  1. Dağılma, akraba çiftleşmesini önemli ölçüde sınırlar. (Dispersal limits inbreeding substantially) Primatlar, doğdukları gruptan ayrılarak başka gruplarda çiftleşme eğilimindedir. Genellikle ya dişiler ya da erkekler doğdukları grupta kalırken diğer cinsiyet göç eder. Bu, bazı akraba kategorileri arasında çiftleşme olasılığını azaltır. Ancak göç, yalnızca ensesti önleme amacı taşımaz; aynı zamanda kaynaklar ve eşler için rekabeti de azaltabilir.

  2. Ensest, Ancak Birbirini Tanıyabilen Akrabalar Arasında Sistematik Olarak Önlenir: Primatlar, genellikle anneleriyle büyüdükleri için anne tarafından akrabalarını tanıyabilir ve onlarla çiftleşmekten kaçınırlar. Ancak baba tarafından akrabalarını tanımakta zorlanırlar, çünkü primat gruplarında genellikle tek bir dişi birden fazla erkekle çiftleşir. Bu nedenle, babaları veya baba tarafından akrabalarıyla çiftleşmeyi önlemek daha zor olabilir.

  3. Ensest Kaçınması, Genetik Yakınlık Azaldıkça Hızla Düşer: Ensestten kaçınma, en sık anne-oğul, kardeşler ve büyükanne-torun ilişkilerinde görülür. Daha uzak akrabalar arasında ise ensest kaçınması azalabilir. Örneğin, bazı primat türlerinde hala amca-yeğen veya kuzen çiftleşmelerinden kaçınılsa da, bu eğilim anne-oğul veya kardeşler arasındaki kaçınma kadar kesin değildir.

  4. Westermarck Etkisi: Küçük yaşlardan itibaren birlikte büyüyen bireyler arasında cinsel çekim azalır. Primatlarda bu etki gözlemlenmiştir ve tanıdıklık, akrabalık farkındalığından daha önemli bir faktördür.

  5. Dağılım ve Westermarck Etkisi: Akraba çiftleşmesini önleyen göç ve Westermarck etkisi aynı sürecin farklı yönleri olabilir. Bir grup içindeki bireyler arasındaki cinsel çekimin aşamalı olarak azaldığı düşünülmektedir.

  6. Dişilerde Daha Güçlü Kaçınma: Dişiler, ensestten kaçınma konusunda erkeklerden daha isteklidir. Ensest girişimleri genellikle genç erkekler tarafından başlatılır, ancak dişiler bunu çoğunlukla reddeder.

  7. Ensestten Kaçınma Hem Heteroseksüel Hem Homoseksüel Davranışlarda Görülür: Japon makaklarında dişiler arasında yaygın olan homoseksüel davranışlar, yakın akrabalar arasında gözlemlenmemiştir. Bu durum da Westermarck etkisinin varlığını destekler.

  8. Ensest İlişkiler Üreme Amaçlı Değildir: Ensest davranışlar nadiren üreme ile sonuçlanır. Bu tür etkileşimler genellikle genç bireyler arasında oyun veya deneyimleme şeklinde gerçekleşir ve üreme başarısı üzerinde etkili olmaz.

***

Bu ilkeleri okuduktan sonra kendimi sorguladım. İnsanı o kadar bilinçle dolu bir canlı olarak algılama eğilimindeyim ki yaptığımız şeylerin arkasında içgüdüsel seçilimlerin olamayacağı gibi bir önyargıyla düşündüğümü anlamamı sağladı. Somutlaştıracak olursam ensestten kaçınmak için akrabalardan uzak durmak nasıl olur da bir kişinin akraban olmadığını bilerek bunu yapabilirsin diye düşünüyordum. Yani biyolojik olarak çocuğun olduğunu bilinçli bir şekilde bilmeden nasıl çocuğunla cinsel ilişkiye girmekten kaçınırsın? Bir çok içgüdüsel davranış örneği var. Deniz Kaplumbağalarının Geri Dönüş Yolculuğu; Arıların Dansla Haberleşmesi; Kamikaze Karıncaların Kendini Patlatması; Ahtapotların Kendi Kollarını Yemesi; Lemminglerin Kitle Göçü; Engerek Yılanlarının Ölü Taklidi Yapması; Deniz Yıldızlarının Kendi Kendini Yenilemesi; Yaprak Kesici Karıncaların "Tarım Yapması" vs… Bu soruya vereceğim cevap “bir arı nasıl oluyor da kimse öğretmeden dans ediyor” sorusuna vereceğim cevapla aynı. Yada “bir kaplumbağa kendisine öğretilmediği halde ve doğduğu yeri hiç bilmediği halde yıllar sonra nereye, nasıl göç edeceğini nereden biliyor” sorusuyla da aynı? Yani ataların “o şeyi” yaptığı için hayatta kalmışsa sen de “o şeyi” yapanların torunu olduğun için “o şey” her neyse onu yapmakla güdümlü şekilde doğuyorsun. Bunun bilinçli bir tercih olması gerekmiyor. Binlerce yıl boyunca hasbelkader “o şeyi” yapanlar hayatta kalmış oluyor. “O şey” her ne ise onu bilinçli olarak seçmiş olmak zorunda değil. Zaten bu yüzden buna içgüdü deniyor. 

Bu aslında basit ama kabul etmesi zor gerçeği unutmamak gerekiyor. Yüz binlerce hatta milyonlarca yıl süren bir seçilim ve adaptasyondan bahsediyoruz. Bu yüzden bir dişi doğurduğu erkekle çiftleşmekten bilinçli olarak kaçınmak zorunda değil. Bu onun içgüdülerine kazınmış bir hareket olabilir. Bunda şaşılacak bir şey yok. 

Bu bakış açısıyla ensest konusunu ele almakta fayda var. Ama ensestin özellikle anne tarafından engellendiğini unutmamak gerekiyor. Erkeğin enseste olan tutumu bambaşka bir bakış açısı gerektiriyor. Şunu demek istiyorum, dişinin ensestten kaçınma mekanizması ile erkeğinkinin aynı olmadığını düşünüyorum. Kadınınki pekala içgüdüsel olabilir ama erkeğinkinin kültürel olma olasılığı çok daha yüksek.



Orman ortamında bir grup primat (örneğin şempanze), birbirleriyle sosyal etkileşim içinde. Genç bir primat dişisi, akran bir erkekten uzaklaşırken utangaç bir tavır sergiliyor. Arka planda bir yetişkin primat onları izliyor, koruyucu bir duruşta. İnsan dünyasına gönderme olarak, arka planda bulanık bir şekilde bir insan ailesi silueti ve bir uyarı işareti (örneğin "tabu"yu sembolize eden soyut bir işaret) yer alabilir.
Primat ve insanda ensest



Comments


Abonelik Formu

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

©2020, Okunduğu Gibi tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page