Bir erkek bir kadından ne bekler? Bu soruya ancak kendimden çıkarak cevap verebilirm. O zaman vereceğim cevap “ben bir kadından ne beklerim”in cevabı olacak. O yüzden soruyu değiştirip sen bir kadından ne bekliyorsun diye sorulduğunu farzederek cevap vermeye devam ediyorum.
Kısa süreli ilişkilere sıcak bakamıyorum. Burada kastım tek gecelik ilişkiler değil, o başka bir ihtiyacın giderilmesi ile ilgili benim kadından beklentim sevmek ve sevilmek. Kısa süreli derken birkaç ay sonra biteceğini bildiğim bir ilişkiye zaman ve emek harcamak istememekten bahsediyorum. Açıkcası bu tarz bir ilişkiden korkuyorum desem yeridir. Yani bir kadınla birlikte olup, bir çok şey paylaşıp sonra da ayrılmaktan korkuyorum. Birisini sevip de sonradan ayrılmaktan korkuyorum.
Bu yüzden bir kadına bağlanıp da sonradan ayrılacağını bilmek o ilişkiye hiç başlamamayı tercih etmeme sebep oluyor.
Güzel Kadın
Kadınların dış görünüşlerine önem vermelerini anlıyorum. Güzel kadınların bir ilişkiyi başlatma konusunda kesinlikle avantajları var ama bu noktada çok ciddi bir sorun var. Güzelliğine yatırım yapan kadın bunu neden yapar? Güzelliği ile istediğini elde eden kadın bir tuzak içine düşmüş gibidir. Gerçi bu söyleyeceklerim yumurta tavuk ilişkisi gibi. Yani hangisi sebep, hangisi sonuç ayırt etmek güç ama önemli olan ikisi arasındaki ilişki değil. Ortaya çıkan şey asıl önemli olan.
Daha açık olmak gerekirse durum şu: Bir kadın güzel olmak için uğraşıyor, böylece sevgili edinmek konusunda olumlu bir adım atmış oluyor. Erkeklerin ideal tiplerinden olan bir kadın haline geliyor. Güzel bir yüz, bakımlı bir cilt, muntazam bir vücut. Kendisini beğenen ve hatta seven bir erkek buluyor.
Peki bir ilişkinin yürümesinde bu fiziksel özelliklerin payı ne kadar? Bir erkeğin bu güzelliğe aşık olması çok kolay. (Hatta bu kadar güzel olmasa da bir erkek kendisine ilgi gösteren kadına çok kolay yaklaşabilir.) Yani aslına bakacak olursan bir kadının bir erkeğin ilgisini çekmesi için bu kadar emek harcamasına gerek yok ama kadınlar durumun böyle olduğunu zannediyorlar. Aslında daha güzel olarak rakiplerinden (Yani diğer kadınlardan.) bir puan öne geçmiş oluyorlar. Bu yaptıkları cinsellik içeren ilişkiler için mükemmel bir strateji. Yani güzelleşerek seks yapmak için şanslarını artırmış oluyorlar. Kısa süreli ilişkiler için yapılan bir yatırım haline dönüşen bir uğraş haline geliyor güzelleşmek.
İdeal İnsan
Konunun ikinci boyutuna gelelim. Bir kadın ilgi çekmek için güzelleşiyorsa bunda sorun ne?
Bir insanın insan yapan nedir? Eğer varsa ideal insanın özellikleri nelerdir? Yine başlangıçtaki soruya benzer bir durum oluştu, hemen soruyu revize ediyorum. Benim için ideal insanın özelliği nedir? Güzellik bu ideal insan tipinde ne kadar bir öneme sahip? İnsanın bir çok parametresi var: Kişiliği, zekası, bilgi birikimi, algılama kapasitesi, dünya görüşü, ideolojisi, dini inancı, yaşama amacı, hayatı anlamlandırma biçimi…. Şu an aklıma gelmeyen ama bir insanda olması gereken şeylerin bir kısmı bunlar. Aklıma bunlar geldiğine göre ben bunları önemsiyorum demektir.
Ben kendim için çok uğraştım. Yıllarca emek harcadım. Bana verili olan hayatı sorguladım ve elimden geldiğince anlamlı bir hayat yaşamak için çaba harcadım. Neyi, niye yaşadığımı anlamaya çalıştım. Dolayısı ile önemsediğim şeyler de bu emeğin sonucu olarak oluştu. Geçmişte çok hatalar yaptım. Hata yapmamak için çok kaçtım. Korktum ve yaşamamayı tercih ettim. Yaşamak istedim ama geç kalmıştım. Geç kaldığımı görüp olması gerekenden fevri davrandım. Fevrilik hatalı kararlar almama sebep oldu. Sevmek, sevilmek istedim. Sevdim, sevildim.
Diğer bütün insanlar gibi bir birikim sahibiyim ve bu birikim beni bugünkü halime dönüştürdü. Bugünkü halim dünden izler taşıyor. Ben bir kadından ne bekliyorum sorusuna vereceğim cevap da bu birikim sonucu ortaya çıkmış durumda. O yüzden bir kadının güzelliğini hormonlarım çok önemsese de birikimlerim diyor ki güzellik geçicidir.
Güzelliğin sorunu ne? Güzellik bir sorun mu? Güzel olan insan aynı zaman da benim beklentilerime de sahip olamaz mı? Hayatı sorgulayan, kendine ait bir anlam bulmuş olan, neyi niye yaşadığını anlamaya çalışan bir kadın aynı zamanda güzel de olamaz mı? Olabilir tabi ki ama neden bu tür kadınların görülme sıklığı az?
Erdemli Entellektüel
Bir insan neden basit zevklere gömülüp gününü gün etmek yerine derin konulara dalmayı seçer? Bu soru çok önemli. Düşünmeden yaşamayı seçmek yerine neden entellektüel konularla uğraşmayı seçer? Bir kişi neden sadece zamanını kolay şeylerle geçirmek varken kafa yoran konulara dalar? Ben hayatı bu boyutu ile yaşıyorum diye yaptığım şeyin tek doğru olduğunu iddia edebilir miyim? Güzelliğine önem veren bir kişi aynı zamanda entellektüel zevkler konusunda da hassasiyete sahip olamaz mı?
Ne yapıyorsak mutlu olmak için yapıyoruz. Yani seçimlerimiz kendimizi iyi hissetmek üzerine kurulu. Mutlu olmak doğru şeyleri yapmayı gerektiriyor. Bir insan hırsızlık yaparak mutlu oluyorsa bu onun mutluluğunun aslında sahte bir mutluluk olduğunu gösterir. Yani mutluluk erdemli olmayı gerektirir. Erdemsiz mutluluk gerçek bir mutluluk değildir. Erdemsiz mutlulukların tamamı palyatiftir. Yani o anlıktır. Yani aslında bir başka sorunu giderme üzere yapılmış bir seçimdir. Yani mutlu olmakla güzel olmak arasında içinde erdem olmayan bir ilişki kurulmuşsa aslında güzellik mutluluk getirmez. Bu yüzden güzelliği ön plana almış kişilerin yaptığı bu seçimin aslında başka bir eksiği kapatmaya yönelik bir tercih olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden güzelliğine önem veren kişinin mutlu olmak için yaptığı seçimin eksik olduğunu düşünüyorum.
Bu görüşe sahip olmamda şimdiye karşılaştığım tüm güzelliğine önem veren kişilerin hayatın entelleküel boyutlarına uzak olduklarını görmem sebep oluyor. Yani benim için güzellik eşittir boş insan denklemine dönüşüyor. Tabi ki istisnalar vardır. Hem güzel hem bilgili, entelektüel hem olgun insanlar vardır ama ben bu şekilde bir kişiyle karşılaşma şansına sahip olmadım.
Sevmek Sevilmek
Yumurta tavuk ilişkisine bu noktada dönmek istiyorum. Bir kadın güzelliğine önem verdiği için mi karmaşık konulara ilgi göstermez, karmaşık konular ona zor geldiği için mi güzelliğine yatırım yapar. Yani güzelliğine yatırım yapanlar, hiç olmazsa kendime yatırım yapayım ki insanların ilgisini çekeyim mi der . Güzelliğine yatırım yapanlar da diğer bir çok insan gibi sevilmek istiyor. Sevilme ihtiyacını gidermenin en kolay yolu sevilebilir biri,nsan olmak. Bundan daha doğal bir şey var mı? Sevilme şansını artırabilmek için sevilmek için gerekli görülen özelliklere yatırım yaparsın. Çok basit bir denklem.
Bunda bir sorun yok. Eğer amaç sevilmekse ve güzel insanlar daha kolay seviliyorsa kolay olanı seçmek en basit seçimdir. İnsanlar zor olanı seçmek yerine kolay olanı seçer. Çünkü zor olan için harcanacak enerji fazladır ve herkesde bu enerjiyi harcayacak kadar ne güç vardır, ne zeka , ne sabır. Genelde insanlar bir hedefe ulaşmak için en kısa yolu seçerler. Bu yol güzellikten geçiyorsa ne diye dolambaçlı yollara sapılsın ki?
Gelelim güzelliği satın alanların durumuna. Güzeli kim seçer? Yada daha doğrusu güzel olanın alıcısı mı çoktur güzel olmayanın mı? Yada daha doğrusu güzel olanın radarına takıldığı kişinin bir ilişkiden beklediği nedir? Tamam güzel olan sevilmek istiyor ve bu isteğine ulaşmak için gerekeni yapıyor. Peki bu güzeli seçen kişinin harcadığı emek nedir? Güzel olanı seçen kişinin hayattan beklentisi nedir? Tamam güzel olan hayatın entellektüel boyutlarından uzak kalmış durumda peki güzeli seçen çok mu entellektüel. Çoğunlukla değil. Yani nasıl güzel olan sevilmek için en az zihinsel emek gerektiren şeye yöneldiyse o güzelliği seçen kişinin zihne yaptığı yatırım ne kadardır? Mutlu olmak için hangi erdemli şeye yatırım yapmıştır. Bir güzel kadını elde etmek için harcadığı emek ne kadardır? Bir kadın kendisini sevecek ararken hangi tuzağa düşmüştür?
Güzel Tuzak
Güzelliğine yatırım yaparak bir erkeğe ulaşan kadının düştüğü tuzak nedir? Kendisini güzel olduğu için beğenen erkek kadından ne bekler? Böyle bir kadına aşık olan erkeğin zekası, bilgisi, kişilği, hayatın anlamı ile ilgili görüşleri ne kadar önemlidir? Karşısında güzelliği ile kendini gösteren bir kadın vardır, o kadın sevilmek istemektedir sen de onu seveceğini taahhüt edersin. Bunda ne sorun var?
Sevilmek isteyen bir kadınla, seven bir adamın ilişkisinde ne sorun olabilir? Cümleyi böyle kurunca, cevap tabiki sorun yok olacak ama öncülleri koyarak aynı soruyu sorunca sorunun boyutu değişiyor. Güzelleşerek sevilmeye kendini adamış bir kadınla, o kadın güzel olduğu için seven bir erkeğin ilişkisinde ne sorun olabilir? Direkt uzatmadan söyleyeyim. Bu ilişki erdemsiz bir ilişkidir. Yani mutlu olmak için seçilen yol basit duyguların yoludur.
Kendine yatırım yapmak ne demek? İnsan neden kendisini değiştirmeli? İnsan neden ince zevklere sahip olmalı? İnsan mutluluğunu neden dış güzellikde aramamalı?
İnsanların tamamı farklı komplekslerden muzdarip. İnsanlar yetişirken bir çok travma yaşıyorlar. Dünyayı algılama ve yaşama biçimlerimiz çocukluktan itibaren yaşadığımız şeylerin ürünü. Her birimizin bir kişiliği var. Bir çoğumuz sağlıksız kişiliklere sahibiz. Bir çoğumuz yaşadığımız hayatı hem kendimize, hem de çevremizdekilere zehir ediyoruz. Bazı insanlar çok pozitifken bir çok insan çok negatif. Yani kısacası insan dediğimiz canlı yaşanması zor bir canlı türü. Geçinmesi, vakit geçirilmesi zor bir canlı türüyüz. Maalesef acı gerçek şu ki bu acı gerçeğin çok azımız bilincinde. Ne kendi mutsuzluklarını anlayıp yorumlayabiliyorlar ne de muhatap oldukları insanlarınkini.
İşte güzelliğine yatırım yapan kadınlar yaşadıkları mutsuzlukların çözümünün güzelleşekte olduğunu düşünüyorlar ve nasıl bir açmaz içinde olduklarını göremeden yaşayıp gidiyorlar. Güzel olmakla bir çok şey elde ediyorlar ama bu elde edişler onları mutlu etmiyor. Bu kısır döngü içinde yaşayıp gidiyorlar.
İlk soruya geri dönüyorum. Ben nasıl kadınlardan hoşlanıyorum. Hormonlarım güzel kadınların peşinden koşmamı söylüyor ama tecrübelerim ise tam tersini.
Çan Eğrisi
Ben çan eğrisine inanıyorum. Bu dünyadaki herşey bir çan eğrisi mantığı ile açıklanabilir. Yani yaşadığımız hayat, çevremizdeki insanlar, huylarımız, zevklerimiz, özelliklerimiz kesinlikle siyah beyaz değil. 0-100 arasında bir yer değişen şeylere sahibiz. Aklımıza gelecek her şey bu 100’lük skalada bir yere tekabül ediyor. Bu skalada bizlerinde bir yeri var karşımızdaki insanlarında. Bu skalayı tespit etmek için öncelikle insanın kendisini tanıması gerekiyor. Özelliklerini bilmesi gerekiyor.
Diyelim dindarlığı ele alalım. Bu çan eğrisinde tam ateistliğe “0”, tam dindarlığa “100” diyelim. Sen bu eğri üzerinde neredesin? Sevme ihtimalin olduğu kişi bu çan eğrisinde nerede olursa sana uyar? Sen 10 puana denk geliyorsan 90 puanlık birisini sevebilir misin? Yada sevmeli misin? Aynı çan eğrisini politik görüş için, zeka için, hoşgörü için, tuttuğun takım için, maddi imkanların için yani aklına gelebilecek her şey için yap. Senin için ideal kadın kimdir sorusuna verilecek cevap işte bu çan eğrileri ile açıklanabilir. Yani senin çan eğrine uyan çan eğrisine sahip kadın senin idealin olabilir.
Bu noktada çan eğrilerinin önemlilik sıralaması devreye giriyor. Yani senin için tuttuğun takım çan eğrisi eğer en önemli eğri ise o zaman bu eğriyi dikkate alman en mantıklısı oluyor. Benim için en önemli çan eğrisi hangisi? Dindarlık önemli olabilir, sorgulama yeteneği, zeka, algılama kapasitesi, espri yeteneği, hayatı anlamlandırma biçimi, komplekslerini bilme oranı, sevgi dolu olma.
Şunu çok iyi biliyorum ki sevgi bir süre sonra bitiyor o zaman geriye ne kalıyor? Eğer kendisini tanımayan, kendisine emek harcamak istemeyen bir insansa geriye sadece tükenmiş bir ilişki kalıyor.
Kendisini kandırmayan, ne yaşadığını bilen, sorgulamaktan korkmayan bir kadın ideal kadındır. Neyi niye yaptığının farkında olan kadın ideal kadındır. Yaşamak hakkında kafa yoran ideal kadındır.
Aslında en az benim kadar emek harcamış olan yada emek harcamaktan kaçınmayan bir kadın ideal kadındır. Güzelliğine özen göstermesinde sorun yok ama kendisini sadece güzel olmakla tanımlamayan kadın ideal kadındır.
Son bir soru da şu. Ben kimin idealiyim? Ben nasıl birisiyim ki nasıl bir kadını kendime layık göreyim? Aslında tüm bu yazı boyunca sanırım kendimi yazdım. Belki de olmayacak bir şeyin peşindeyim.
