top of page
Okunduğu Gibi

Yetişkin Yaşam İçin Gereken Yetenekler

NOT: Lütfen bu yazıyı okumaya başlamadan önce başlıkta yazılan konu hakkında 3-4 dakika düşünün ve bulabilirseniz cevaplarınızı bir kağıda yazın. Yani size göre yetişkin yaşam için gereken yetenekler nelerdir?


Sorumluluktan kaçış yazısını yazarken yetenek konusu geçince ayrı bir yazı yazmam gerektiğini hissettim. Bu çok önemli bir konu. Çocukluğumuzda yaşadığımız kötü deneyimler yetişkin yaşama geçtiğimizde hazırlıksız olmamıza sebep oluyor. Bu konu hakkında ayrı bir yazı yazarak değerlendirmek istedim.


İnsan neden yeteneklere sahip olmaz.? Burada bahsedilen yetenek bir sanat dalında sahip olunan yeteneklere benzetilebilir mi? Olabilir. Bazı insanlar bazı konulara daha yatkın oluyorlar. Mesela birisi çok daha kısa sürede matematik konularını anlarken bazısı anlayamaz, bazısı çok güzel resim yaparken bazısı yapamaz, bazısı da insanlarla çok kolay baş edebilirken bazısı edemez.


İnsanın doğuştan bazı yeteneklere sahip olduğu kesin. Bunu bilim de söylüyor biz de gözlemliyor ve deneyimliyoruz. Söz konusu matematik gibi, sanat gibi, spor gibi konular olduğunda tartışmaya bile gerek yok. Gerçi doğuştan yeteneğe sahip olmak yetenekli olduğumuz konuda çok başarılı olacağız anlamına gelmiyor. Bunu kişisel deneyimlerimden çok iyi biliyorum. Size örnek olsun diye iki yeteneğimden bahsedeceğim ve yetişkin yaşam için gerekli olan yetenek konusuna geçeceğim.


Doğuştan matematiğe karşı bir yeteneğim olduğunu ilkokul yıllarında keşfetmiştim. Sınıf arkadaşlarımın anlayamadığı konular benim için çocuk oyuncağı oluyordu. Orta okulda matematik konusunda sınıfın en iyisi olduğum ispatlanınca kendimle gurur duymuştum. Bu durum lisede de değişmedi. Üniversite sınavında bizim zamanımızda 52 matematik sorusu sorulurdu. 52 soruda 51 doğru yaparak üniversiteye girmiştim. Bu matematik boyutu. Doğuştan gelen matematik yeteneği böyle bir şeydi.


Aradan yıllar geçti. 40 yaşımda resim yapmaya karar verdim. Bu konudan bir yazımda bahsetmiştim. Resim yapmaktan zevk alıyordum ama kesinlikle matematikle kıyaslanamayacak denli yeteneksizdim. Yetenek dediğimiz şey doğuştan geliyordu ama bu sonradan geliştirilemeyecek anlamına da gelmiyordu. Bir konuya yetenekli olmak demek o konu ile ilgili öğrenilmesi gereken bilgileri çabuk öğrenmek anlamına geliyordu. Yetenekli iseniz konuyu çok çabuk kavrıyor ve az bir antremanla yeterli duruma gelebiliyordunuz. Eğer o konuda dahi iseniz bazen hiç emek harcamadan şaheserler de üretebiliyordunuz. Harika çocuklar vardır ya 9-10 yaşında mükemmel resim yapan yada 11-12 yaşında tıp fakültesine giden. Bizim konumuz onlar değil. Onlar anomali olarak değerlendirilebilir. Biz sıradan insanlarla devam edelim.


Yetenekli olmadığımız yada az yetenekli olduğumuz bir konuda nasıl yeterli hale gelebiliriz? Burada 10 bin saat kuralından bahsedilir. Yani herhangi bir konuya 10bin saat emek harcarsanız o konunun uzmanı olursunuz. Tekrar sayısı ile bir konuyu öğrenmenin ne kadar geçerli olduğunu da biliyoruz. Yani yetenekli olmadığımız konu ile ilgili gerekli çalışmaları yaparak donanım sahibi olabiliyoruz.


Resim yapmak da benim için öyle oldu. Keşke daha erken başlasaymışım dediğim çok oldu ama neticede 5 yıl sonunda derdimi anlatacak kadar bir şeyler çizmeyi öğrendim. Harika şeyler mi çiziyorum, hayır ama beni tatmin ediyor.


Yetişkin hayat için gerekli yeteneklere sahip olmaya gelince. Matematik ve resimden pek bir farkı yor. Fark şurada diğer yetenekler biz istesek de istemesek de biz de mevcutlar ama hayatta kalmamız için şart değiller. Oysa ki yetişkin hayat için gerekli yetenekler kaliteli bir hayat için olmazsa olmaz ama çocukluk yıllarında bu yetenekleri öğrenmemiz için gerekli ortam sağlanmamışsa çok zaman kaybetmemize sebep oluyor. Benim resim yapmayı geç öğrendiğim gibi bu yetenekleri de geç öğrenebiliriz. Yeteneksiz geçen yıllar belki kayıp yıllar olarak adlandırılabilir ama hiç yaşamamaktansa geç yaşamak da bir şeydir.


Bu uzun girişten sonra konunun özüne gelelim. Yetişkin yaşam için gerekli yetenekler neler? Kimseye bağımlı olmamak, kendi ayakları üstünde durmak, kaliteli bir hayat sürmek, pişmanlıkların, keşkelerin az olduğu bir hayat yaşamak için hangi yeteneklere sahip olmalıyız? Yalnız olduğunu bilmek belki de en önemli yetenek. Yalnızlığın farkındalığı nasıl bir yetenektir? Gerçekten yetenek midir?


Yalnız olduğunu bilen kişi karşılaştığı problemlerin çözümünü başkasına bırakmayacağını da bilir. Boyunu aşan konularda destek alır ama asıl sorumluluğun kendisinde olduğunun farkındadır.


Bir diğer yetenek farkındalık. Farkına varabilme yeteneği gelişmiş kişi hem kendisini tanımak konusunda hızlı yol kat eder hem de yaşadığı olaylara doğru değer verir. Gerekli yeteneklerden yoksun insanların en büyük sorunu algılarının zarar görmüş olmasıdır.


Dünyayı olduğu gibi algılamak. Bu nasıl bir yetenek diyebilirsiniz? Acaba yaşadığınız olaylara doğru değeri verebiliyor musunuz? Yani sizin için "A" anlamına gelen şey ortalama için de "A" anlamına geliyor mu? Farkında olmakla aynı seviyede bir yetenek. Acaba yaşadığım olayları doğru algılıyor muyum?


Plan yapmak. Üstünde gittiğiniz atın dizginleri sizde olmalı. At nereye giderse siz de oraya gidiyorsanız kendi hayatınız yaşamıyorsunuz demektir. Ne istediğini bilen insanları gözlemleyin, göreceksiniz ki ne yapıp edip amaçlarına ulaşmaya çalışırlar.


Yemek yapmayı öğrenin yada ütü yapmayı yada bulaşık yıkamayı yada uygun fiyatlı alışveriş yapmayı yada araba sürmeyi... Günlük hayatınızı yaşarken ne kadar az başka kişiye bağımlı olursanız kendinize güveniniz artar.


Kimseye muhtaç olmamayı şiar edinmek. Yukarıda yazdığım basit yetenekler zaten bu amaca hizmet ediyor. Burada tek tek yazmak yerine ana bir başlık altında toplamış oluyorum.


Sebep sonuç ilişkilerini doğru tespit etmek. Çok basit bir şey yazdığımın farkındayım ama bu en temel yeteneğin ne kadar az insanda gelişmiş olduğunu bilemezsiniz. Eğer neye neyin sebep olduğunu anlayamazsak algımızda da bozukluğa sebep oluyor. Az önce algı ile ilgili yazmıştım. Bir çok insan neyi niye yaşadığını yanlış yorumluyor bu da kafa karışıklığına yol açıyor.


Gerektiğinde konuşmak. İnsanlar farklı sebeplerden dolayı ne kadar çok ve boş konuşuyorlar farkında mısınız? Kendisini tanıma yolunda mesafe kat eden bir kişi ne zaman, neden konuştuğunu da bilir. Gereksiz mi konuşuyorum, kendimi kanıtlamaya mı çalışıyorum, birisinin gözüne mi girmeye çalışıyorum... Her konu da olduğu gibi bu konuda da orta yol en iyisidir. Ne az ne çok olması gerektiği kadar. Farkındalık yeteneği gelişmiş olanın aslında bu yeteneği de otomatik olarak gelişir.


Bir diğer önemli yetenek çözümsel bakış. Ne demek istiyorum? Bildiğinizi düşündüğüm bir söz var: Çözümün parçası değilseniz, sorunun parçasısınızdır. Bir sorunla karşılaştığınızda nasıl çözebilirim diye bakmak gerekir. Bir çok insan bu bakış açısı ile bakmadığından ya işleri yokuşa sürer ya da sorunu başkasının çözmesini bekler.


Vazgeçmekten vazgeçmek: eğer bir sıkıntı ile karşılaştığınızda hemen vazgeçerseniz sorunlar çözülmez. Pes etmeyen, üstüne giden insanlardan olursanız yetişkin yaşamda başarılı olursunuz.


Cesaret olmazsa olmazıdır yetişkin yaşamın. Acı çekmekten korkarak hiçbir zaman gerçekten yaşayamayız. İnsan, acı çekme ihtimali olduğu için adım atmadığında yaşamamayı tercih etmiş oluyor.


Seçim yapma kararlılığı. İnisiyatif alma gücü de denilebilir. Seçim yapmak seçenekleri tartmayı gerektiriyor. Seçim yaparak geleceğimizi biçimlendiriyoruz. Yanlış seçimler yanlış yöne doğru sürüklenmemize sebep olurken doğru seçimler bizi huzurlu yapıyor. Yanlış seçim yapmaktan korkarak hiç seçim yapmamak ise bizi yaşamaktan uzaklaştırıyor.


Zamanı yönetmek ve disiplinli olmak. Eğer yapılması gerekeni yapmayı sürekli ertelersek hiç bir zaman verimli bir hayat yaşayamayız. Bir asker titizliğinde olmasa da yapılması gerekeni yapılması gereken zamanda yapmak bize kendi seçtiğimiz hayatı yaşamamıza yardımcı olur. Diğer türlü hep mecbur kaldığımız şeyleri yapmak zorunda kalırız bu da bize dayatılan hayat olur.


Buraya kadar yazdıklarım belki azdı belki çoktu. Belki eklemeler yapılabilir. Belki değil mutlaka. Yapmak istediğim konunun özüne inmekti. Yetenek diye adlandırdığımız şey köken olmalıydı. Sebepleri bulmaya çalıştım, sonuçları değil. Yani yetenek diye söylediğimiz konu başlangıç olmalı. Yazının başında sizden not etmenizi istemiştim. Neler yazdınız merak ediyorum. Belki yorum olarak yazarsınız. Bana katkıda bulunmuş olursunuz. Benim görmediğim eksik bıraktığım bir şeyi görmemi sağlarsınız.


Bazı insanlar bazı konularda daha yetenekli oluyorlar bu çok normal. Belki birileri doğuştan insan ilişkilerinde başarılı oluyor. Biliyorsunuz "Duygusal Zeka" diye bir zeka türü var. Bazı insanların bu zekaları daha gelişmiş. Doğal olarak sosyal hayatla daha kolay başedebiliyorlar. Çocukken yaşadıkları olumsuz deneyimlerin üstesinden belki de daha kolay geliyorlar. Daniel Goleman'ın bu konu ile ilgili yazmış olduğu kitabı tavsiye ederim.


Bilmek şuna yol açıyor: SENTEZ. Yazı, çizi işlerine girerken motivasyonum bu idi. Bildiğim şeyler bir süre sonra kafamın içinde pişiyor ve bambaşka tatlar oluşuyor. Yetenek konusunun tutkularımızla bağlantısını görebiliyor musunuz? Tutkularla ilgili olan yazımda buna değinmek istemiştim. Sahip olduğumuz genetik yapı, ailemizin bizi yetiştirmesi kaçınılmaz olan bir hayatı yaşamamıza sebep oluyor. Yani daha doğduğumuzda ne yaşayacağımız belli olmuş oluyor. Ben dindar değilim burada dini anlamda kaderden bahsetmiyorum ama çok popüler olan bir laf var ya "coğrafya kaderdir" diye işte oradaki anlamıyla doğduğumuz anda ne yaşayacağımız da belli aslında diyorum.


Sahip olduğumuz genetik kodlar bizim hangi olaya nasıl tepki vereceğimizi de belirliyor. Sahip olduğumuz yetenekler de neye nasıl tepki vereceğimizi belirliyor. Aynen bazı insanların matematik, bazılarının resim yeteneği ile doğmaları gibi biz de yaşadığımız hayatla baş edebilme yeteneği ile doğuyoruz. Bazılarımızda bu yetenek çok, bazılarımızda az. Bazılarımızda çocukluk yıllarında törpülenmiş. Bu şu anlama gelmiyor. Ne yapayım madem bu konuda yeteneğim yok vazgeçeyim. Hayır, Belki gerekli donanıma sahip değilsin ama bu hiç olmayacağın anlamına gelmiyor.


Emek harcamadan bazı şeylerin değişmesini bekliyorsan vazgeç bu işlerden. Kendini tanımak demek yeteneklerini de yeteneksizliklerini de tanımak demek. Sahip olduğun potansiyeli fark et. Eksik yönlerini tespit et. Otomatik pilotta yaşamaktan vazgeç. Kendi uçağını kendin kullan. Uçağı ya uzman bir pilot gibi uçur yada panik içindeki acemi bir pilot gibi. Ama şunu unutma hiçbir uzman pilot emek harcamadan o seviyeye ulaşmadı. Belki gereken yeteneklerden yoksun olabilirsin ama ilk işin kafa yormak olmalı.


NOT2: Bu yazı senin için başlangıç olsun. Yetişkin hayat için gerekli yetenekler neler? Bir de şimdi 3-4 dakika düşün ve bir kenara yaz. Benim dile getirmediğim kim bilir daha hangi yetenekler var. Sen bul onları ve lütfen bu yazının altına yorum olarak yaz. Sadece sen keşfetme başkalarına da yardım et.


Yetenek geliştirmek zor ve emek isteyen bir iştir.
Halter Kaldıran Adam




Comments


bottom of page